Sebebi ziyaretimiz çok sevdiğim canım arkadaşım Ezgi’nin nedime olacağı bir Güney Afrika düğününe katılacak olmamızdı; ama tabii ki düğün bahane gezmek şahane mantığıyla elimizden geldiğince dolu dolu bir tatil yaptık :)
Cape Town, herkesin hayatında bir kere mutlaka görmesi gereken çok güzel bir şehir. Doğası insanın aklını başından alıyor. Şehrin geneline hakim olan kayalık dağlar ve tepeler, onlara eşlik eden muhteşem yeşillik ve elbette ki kendine aşık eden masmavi okyanuslar!
Tatilin ve Cape Town’un highlight’larını özet geçmeye çalışacağım.
İsmini düz şeklinden alan Table Mountain, Cape Town denildiğinde akla gelen ilk duraklardan birisi. Kötü havalarda ziyaretçilerin bu tepeye çıkmalarına kesinlikle izin verilmiyormuş; ancak Mart sonunda gittiğimizde hava bizden yanaydı ve hatta çok çok güzeldi! Buranın en güzel yanı, teleferikle zirveye çıkıp bütün şehri ayaklarınızın altında görebiliyorsunuz. Fotoğraflarda Lion Head, Robben Island ve Stadyumu da görmeniz mümkün.
Zirvede ev görünümlü bir café var. Buradan şarabınızı, sandviçinizi alıp (hediyelik eşya/souvenir kısmı da var elbette) kayalıkların üzerine yerleşip doğanın keyfini sürebilirsiniz.
Doğal güzelliklerinden bahsetmişken Camps Bay’den söz etmemek olmaz. Hem enine hem boyuna çok geniş bir sahil şeridi düşünün. Yumuşacık tertemiz ve beyaza yakın kumu olan çok güzel bir yer. Bizim Camps Bay ile ilk tanışmamız gece oldu bu sayede hayatımda ilk defa o kadar yıldızı bir arada ve net bir şekilde orada gördüm. Biri gökyüzüne milyonlarca Swarovski serpmiş gibiydi :) Sahilin hemen paralelinde uzun bir cadde var ki burası bana ilk bakışta Çeşme Marina’yı hatırlatmıştı. Yol boyu güzel café ve barlar var. Café Caprice de bunlardan biriydi. Genelde sahilde partiler, etkinlikler olurmuş ama biz sakin gününe denk gelmiştik, yine de çok güzeldi.
Capetown, 400 yıllık bağcılık geçmişi olan bir yer. Şarap meraklıları olarak yaptığımız önemli gezilerden biri de Cape Town’dan biraz uzakta bulunan Stellenbosch kasabasında Wine Route oldu. Şarap turuna çıkmadan önce Spier’deki Exotic Bird Sanctuary’de baykuşlarla samimi zamanlar geçirdik :)
Van Ryn’s Brandy Distillery’den aldığımız pasaportlarla 4-5 şarap evi gezme imkanımız oldu. Asara ilk gittiğimiz yerdi ve burası anlatılmaz yaşanır bir manzaraya sahip. Üzüm bağları ve gölü de olan son derece sevimli ve güzel bir mekan. Burada düğünler de yapılıyormuş, yarın bir gün Cape Town’da evlenmek isteyen olursa aklınızda olsun :)
Şampanya üreticisi The House of J.C. Le Roux, şampanyaya olan bütün olumsuz duygularımı yok etti! Fotoğrafta gördüğünüz gibi 5 farklı aromalı şampanya ve onlarla uyumlu bezeler servis ediliyor. Lychee, caramel, çilek, hindistan cevizi ve sonuncusunun da raspberry olduğunu hatırladığım, hepsinin de içimi birbirinden güzel şampanyalar tattım. Hatta sonradan eve de bir tane getirmediğime pişman oldum!
Bucket List’imde bulunan skydiving’i de Cape Town’da yapma fırsatı buldum! Hayatımın en güzel deneyimlerinden biriydi, yine olsa da yine yapsam! Table Mountain’ın 3 katı yüksekliğine (3.262 metreye) çıktığımız minik pırpırla (uçak denmez ona gerçekten!) eğitmen ve bir de bizden bağımsız kameraman eşliğinde, güzel bir havada skydiving yaptım ve denemek isteyen herkese tavsiye ediyorum! Kelimenin tam anlamıyla tatilin “doruk nokta”sıydı! (Merak edenler için: sonradan videosunu izlediğimde free fall’un 20 saniye, paraşüt açıldıktan sonraki sürenin 4-5 dk kadar olduğunu gördüm)
5. CAPE POINT
Sonraki gün, güneşli başlayan hava, yerini rüzgar ve yağmura bıraktı ve Cape Point’in puslu halini görmüş olduk. her türlü güzel bu şehir yapacak bir şey yok!
Boulders Beach’te Jackass Penguin’leri ziyaret ettik, minik ve çok sevimliler!
Düğün için geldik demiştim, rüya gibi düğünden 1-2 kare paylaşmamak olmaz.. Camps Bay’in devamında, okyanusa nazır sahilde yapılan nikah töreninin ardından, düğün de bütün lüks balayı otellerinin ve V&A Waterfront’un bulunduğu limanda, One & Only Hotel’deydi.
Anlatacak daha çok şey var; ama özetlemek gerekirse, güvenlik konusunda biraz dikkatli olduğunuz sürece sıkıntı yaşamayacağınız, herkesin nazik olduğu, doğası ve yapılacak farklı etkinlikleriyle davetkar Cape Town’un tadı damağınızda kalacak..