ev yapimi sakizli haftasonu tatili
Eveeet, haftasonu kaçamağımız işten çıkıp uçağımıza yetişme heyecanı ile başlıyor. Neyse ki her zaman olduğu gibi Bostancı'ya kadar bizi korkutan trafik açılıyor ve biz
erkenden Sabiha Gökçen havalimanına varıyoruz. Bu sayede Pegasus Ekopark ile tanışıyoruz. Ben çok biliyormuş gibi bir kaç kez arkadaşlarıma ve anneme öneride bulunmuşolmakla birlikte, bizzat kendim hiç denememiştim. Neyse hakikaten çok memnun kaldık. Gayet güzel arabamızı bıraktık, 5 dakika içinde bir (shuttle) servis kaldırdılar ve toplamda 10 dakika içinde havalimanına giriş yapmıştık. Gerçi Wings kart ile de %55 indirimli otopark fırsatı kullanılınca neredeyse aynıfiyata geliyordu ama onun da farkını dönüşte anladık 13-14 kişilik bir sıra vardıWings Vale ödeme noktasında. Valla biz hiç sıra beklemeden döndük de arabamıza. Uçağımız İzmir'e gidiyor. İzmir'e varınca da yine bir Pegasus süprizi ile karşılaşıyoruz ve Çeşme servisleri olduğunu öğreniyoruz. Hemde o gün başlamışbir Haziran tarihi ile başlamışlar bu hizmete. Neyse hemen biniyoruz bu servise, sağolsun şoförümüz çok iyi niyetli bir insan bizi Alaçatı'da terminalde bırakmaya kıyamıyor ve otelimizin önüne kadar götürüyor. Bu hizmeti herkes beklemesin, ilk gün şerefine yapılmış bir kıyak diyebiliriz. (kişibaşı25 TL bu servis ve yalnızca Pegasus müşterileri kullanabiliyor, 1 saat içinde Alaçatı'da oluyor. İçerisinde tv - wifi - soğuk içecekler falan bulunuyor.) Saat oluyor 12 ve geliyoruz otelimize : Alaçatı B HOUSE butik otel ! Otele girer girmez Ahmet Bey ile tanışıyoruz, aslında o anda bile kısa bir muabbet sonucu "Ahmet Abi" deme samimiyetini hissediyoruz ki, odamıza yerleşir yerleşmez aşağıya inip muhabbete dahil olmak geliyor içimizden. Sezon açılışıile oluşumu başlamış daha tam tamamlanmamış olan (mesela henüz bir barmen yada kokteyl üretebilitesi olan kimseler bulunmuyor.) bardan içkilerimizi alıp, saat 4'te son bulan bir havuz başı muhabbeti yapıyoruz. Pek keyifliyiz.. Ama artık uykumuz da var yani, yok değil.. Yatıyoruz o yüzden.. Otelin dekorasyonu çok güzel, Eda Taşpınar yardımcı olmuş bu konuda kendilerine. Gerçekten zevkli bir dekorasyon yakalanmış bence.. Kahvaltı sonrasında otelin diğer işletmecileri ile de tanışarak yine çok keyifli zaman geçiriyoruz. Diyeceksiniz ne bu muabbetler, ne önemi var da yazıyorsun, evet ilginç olan biz bir anda bunu yapmaya gitmiş gibi zaman geçiriyoruz orada.. Anlayacağınız bu otelde eğlence var, eğlenceli insanlar var, onların güzel muhabbetleri var, bir ev rahatlığı var.. Gerçekten değişik bir sıcaklık var.. Rezervasyon ve daha fazla bilgi için aşağıda bulunan linklerden yararlanabilirsiniz http://www.facebook.com/bhouse.alacati Alaçatı'nın simgesi haline gelen sörf okullarının oraya gidiyoruz. Güzel güzel denize girdikten sonra, bu sefer de Alaçatı'nın merkezinde hemen Orta Kahve'nin yanında yer alan, ikinci gecemizi geçireceğimiz Afet Hanım Konağı'na gidiyoruz. Burası da eskiden ailenin ev olarak kullandığı ancak yakın zamanda Otel olarak işletme kararı aldıkları eski Alaçatı evlerinden biri. Sizi bu sevimli girişte karşılıyorlar. Hemen sağda bir bahçe ve barıbulunuyor. En üst katında da çok güzel ve ferah bir terası bulunuyor. Sabah kahvaltılarını burada sunuyorlar. Yine burada da gerçekten tatmin edici ve lezzetli bir kahvaltı yaptık. Kendileri yaptıları zeytin yağlı-baharatlı lor peyniri ile sürümlük salçaları benim favorim oldu ! Harikaydı ! Otelimize eşyalarımızı bıraktıktan sonra başlıyoruz tabiki gezmeye yada yüzmeye.. Hemen Belediye'nin önüne doğru yürürken yolda bir yer ilgimizi çekiyor. Gemici şarap ve sabun evi. Minik kızları Ece ve Özge'nin de katkılarıyla harika şaraplar, reçeller ve sabunlar yapıyorlar burada.. Alaçatı'nın yerel bir ailesi sahipleri, hemen oracıkta yaşıyor, ailecek bu güzel yeri işletiyorlar. Alaçatı kültürüne ve atmosferine uygun, tüm ürünleri doğal, daha ambalajı ile ilgi çekmeyi başaran sevimli mi sevimli bir Şarap Butiği burası.. Ece'nin de yalana yalana yemesi hislerimde yanılmadığımı ve Sakızlı Limon Kabuğu Reçeli'nin pek bir lezzetli olduğunu bana ispatlıyor. Limon Kabuğuna eminiz de yetinemiyoruz (!) Dolayısıyla biz 3 reçel seçerek yapılan şık hediye kutularından alıyoruz.. Ben Damla SakızlıFrenk Üzümlü - tabiki Limon kabuklu - ve bir de Zencefilli Limon Kabuklu alıyorum.. Ama eve dönüp hepsini bitirdikten sonra yine diyorum ki damla sakızlı ya da zencefilli-limon kabuklu önerilir! Daha sonra reçellerden kendimizi alıp Şarap denemelerine geçiyoruz.. Bir "Alaçatı Pembesi" var ki Blush'ın en güzeli.. Son zamanlarda içtiğimiz en güzel.. Ben hem Merlot hem Cabernet de denedim, benceşarap konusunda da gerçekten çok başarılı bir yer burası. Öyle kendimi Şarap Üstadı ilan edemem ama gidin siz de deneyin bence anlıyorum biraz bu işten (!) Bu sırada hem sayfamın sıkı takipçilerinden hem de hukuk fakültesinden sevgili arkadaşım Dilara ile karşılaşıyorum. O da hak veriyor bana, bu mekanda fotoğraf çekip bilgi edinme çabam konusunda.. Paylaşılmalı,gelinmeli, görülmeli diyoruz.. Bu şarap - sabun - reçel .. doğal ürünler ile ilgili detaylıbilgi almak için web-sitesini ziyaret edebilirsiniz: http://www.gemiciwine.com Buradan geciyoruz 15 eylul kirathanesi'ne .. - hemen meydanda. köse kafe'nin karsisinda. Yapmışlar harika bir kokteyl, içmemek olur mu? Olmaz tabii.. İçiyoruz birer tane.. Gerçekten birer tane.. Bir tane icmek diyince Geliyoruz tabi cumartesi gecesine: Önce hemen Kale pastanesinin karşısında yer alan Bizim Ev Restaurant'a gidiyoruz. Özgür Abi ile o gün tanışmamıza rağmen bizimle çok güzel ilgileniyor. Harika mezelerden yiyoruz, yiyoruz ve yiyoruz.. Domates soslu patlıcanı, özel soslu ahtapotu (yine zeytinyağlı bir sos ama sırrı baharatlarda gizli sanırım, biraz farklı ve ayrı bir lezzeti var.), kalamarı, hepsi çok güzel.. Mezelerimiziızgara levrek ile takip ediyoruz, o da başarılı bir ızgara gerçekten. Ne kuru ne yağlı, balık kendinden geçmemiş bayaa parça parça yiyorsunuz.. Nasıl anlatılır bilemedim ki o .. Neyse yemeğimizi rakı ve şarapla taçlandırıp, kum tanesi gibi bir kıvam yakalamayı başardıkları irmik helvası ile sonlandırıyoruz. Bahsettiğim herşeyin resmi yoksa bilin ki lezzetindendir, unuttum valla çekmeyi.. geceye devam ediyoruz: bir açılış var Alacati'da tektekci ! Böyle şeyleri gördün mü kaçmak lazımmış galiba.. En azından bizim için bu böyle bir ders oldu.. Pişman mıyız? Bilmiyorum, galiba yine de HAYIR (!) İçtiğimiz shot'ın haddi hesabı yoktu sanırım.. Denemediğim bir çeşit kalmadı en azından galiba.. eee bir yerde okuduğuma göre de 200'e yakın çeşit shot varmış (!) Tabi bu işin şakası ama yine de, içtiğimiz önümüzde, içmediğimiz arkamızda, bol alkol, bol eğlence, tam gaz muabbet, harika bir gece geçirdik.. Bunda Tektekçi ekibinin payı da çok büyüktü gerçekten.. Yaşanan uçuk diyaloglar olsun : ( Emre "bunun adi ne yaa çok güzelmiş" (shottan bahsediyor) barmen: " Ceyda" (barmaid'den bahsediyor. ) içkilerden denememiz konusunda ki katkıları olsun içkileri koymak için kullandıkları garip aletlerin kullanımı üzerine yaşanan tartışmalar olsun hakikaten saçmalama üzerine kurulu bir geceydi =) Gelelim Tektekçi'de ne yapılır kısmına: hmmm Alaçatı'da olduğunuza göre bir kere sakızlı shot Gongo şarttır, denenecek (!) Sonra efendime söyliyim, Zor kız iyidir, içimi adının aksine zor değildir, gayet güzel 5-10 tane götürülür.. Ama özetle söyleyeceksiniz ortaya bir "yürü be!" tarzı isimleri olan karışık shot tepsisi, deneyeceksiniz hepsini, bulacaksınız sevdiğinizi, onun üzerine de söylersiniz bir huni bir battal boy içersiniz afiyetle... Çeşit çeşit shotlar var, acısı, ekşisi, tatlısı, sek sevene karışmamışı, çok karışık sevene fazla karışmışı.. Ne ararsanız bulabilirsiniz ama bulmanız biraz zaman alabilir, isimlerden yola çıkarsanız ancak deneme yanılma yolu işe yarar sanırım, o yüzden siz iyisi mi ayık kafayla gidip içindekileri tek tek okuyun.. Galiba bu kadardı.. Tabiki Kumrucu Şevki'de kumrumuzu yiyip, Orta Kahve'de Sakızlı Muhallebimizi kaşıklayıp, Ilıca'da denize girip, Dost Pide'de harika pideler ve DÖNER beyti yiyip, Kale'den ve İmren'den sakızlı kurabiyelerimizi ve tatlılarımızı alıp İstanbul'a dönüş yaptık.. |
|
alacati fotograflari icin tiklayin !
"Bu saatte bil bakalim nerden nereye hareket halindeyim? =P
Savorer Voyager'in beni duygulandiran heyacanlandiran icimi titreten her karesine kendimi ve iclerine bi baska dostlari yerlestirdigim fotograflarina bakmaya doyamadim. Ozgur Abi'yle konusmak istedim, ben raki icemiyorum Ozgur abi, 1 sise blush benim olsun demek, biz yemegi 3 saate uzatirken kahkahalarla devrilen siseler istedim, izgara ahtopot istedim, alacati'nin tenine yapismayan tatli sicagini... Orta kahvenin oralarda sari turuncu isikli sokak rengini istedim.. Kale pastanesi'nde gecenin gec vakitlerinde kartonlari katlayip kutu haline getiren amcalara yardim etmek, caylarini icmek, ordan goz'e, nar'a, tektekci'ye, shot bar'a gecmek, doymadim ayayorgiye gecmek, yok yetmedi, uyumak istemiyo canim denize girelim yildizburnundan sabah 6da istedim...
Tesekkurler Savorer Voyager♥
Gecem sabaha baglanirken, ozlemle tatli tatli gulumsettin hasret burnumun diregini sizlatti, gunesli gunleri gozumu aldi, alacati pembesi agzimi tatlandirdi ve daha neler neler..."
Gülin Halebak